Çoğunluk hemen her yerde olduğu gibi daha iyi bir gelecek sağlayacağı umuduyla mecburi eğitime bakmaksızın okula geliyor. Devletin, okula giden çocuk başına verdiği aylık paranın da bazı ailelerde çocuklarını okula istekle göndermelerine bir katkısı var. Geçenlerde Başbakan Batman'a geldiğinde öğrenci başına aylık ödemenin 25 TL'den 35 TL'ye çıkarılacağını söylemiş. Bu bilgiyi bana okulda öğrencim Deniz söyledi. Bu burs maddi sıkıntı yaşayan aileler için önemli bir para. Bir ailenin 5-6 öğrencisi olduğu düşünülürse kira parasını hatta fazlasını buradan karşılayabiliyor. Çocuklarını okula göndermeyen ailelere para cezası verilmeside caydırıcı bir etki olarak bazı ailelerin çocuklarını okula göndermelerini sağlıyor. Ailenin çocuğu okula göndermeyi istememesi meselesi anladığım kadarı ile kız çocuklarda oluyor.
Okumaya bir çok çocuktan daha istekli olan Veysi, ev adresinin başka bir okul bölgesine ait olmasından dolayı dönemin sonuna doğru ayrıldı. İyikide ayrıldı, ne yapcam bununla diye canım sıkılıyordu. Bir gün Beden dersindeyken babası okula geldi, tanışıp durumunu sormaya. Ayak üstü biraz konuştuk, okumasını çok istiyorlar, bunu bir meslek iş güç sahibi olmasının en öncelikli yolu olarak görüyorlar. Beş kızdan sonra tek erkek çocuk olduğu içinde biraz şımarttık dedi. Veysi için yerinde oturmak, her bahaneyle oturduğu yerden konuşmamak çok zordu. Laf söylemeyede gelemiyor beyfendi. Bir gün bardağı taşıran damla tenefüste kızları dövmesi oldu. Fırçayı attım, tüm ders masadan kafasını kaldırmadı. Tenefüstede kaçmış. Babasını aradım okuldan kaçtığını söyledim. Diğer dersin ortasında annesi geldi. Anneyi suçlamak istedim, yok hocam ben her zaman öğretmeninin sözünü dinle saygısızlık etme diyiyorum. Bir suçu varsada elbet cezasını da verirsiniz, tek erkek biraz şımarttık dedi. Ama Veysi için tek sıkıntı okul içindeki davranışları değildi, okul dışında da daha çok serseri denebilecek bir arkadaş tayfası vardı.
Alattin pek ders çalışmıyor. Sınıftada bir okuma verdiğimde okumadan bitirdim diyor. Yetim, en çok abisinden çekiniyor yoksa evde annesini pek dinlediği yok. Abisi İstanbul'da çalışıyordu işten çıkmış şuaralar Batman'da. Geçen yanıma geldi, kardeşine diğer öğrencilerden daha çok ödev vermemi yapmadığı takdirde abine şikayet ederim diye tehdit etmemi istedi. Dediğine göre, kendisi bir eşeklik yapıp zamanında okumamış pişman. Kardeşinin okuyup başarılı olmasını çok istiyor ama sanırım o da abisi ile aynı yolda.
Hayat Bilgisi kitabında bir çocuğun ailesini anlattığı metin üzerinde konuşuyoruz. Gülbahar oturduğu yerden kendi kendine konuşuyordu, ''Bu aile Türk'' dedi. Efendim Gülbahar diyip onunla konuşmaya başladım. Nerden anladın peki dedim. Türkçe konuşuyorlar dedi. Kitabı kulağıma götürdüm, ben bir şey duymadım dedim. Çocuklar siz konuşmalarını duyabildiniz mi diyince, Gülbahar ama onlar zengin. Sanırım bunu da resimdeki masada yemek yemelerinden çıkarmıştı. Türkler zengin, Kürtler fakir dedi. Çok zengin Kürtler biliyorum dedim arkadaşlarımdan da var. Şaşırdı, bana inandı mı emin değilim. Okula para için geliyoruz dedi. Nasıl yani, devletin okula giden öğrencilere verdiği aylık paradan dolayı mı geliyorsun? Hayır dedi, zengin olmak için geliyorum. Okula gidip, öğretmen olup zengin olacam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder