22 Mayıs 2014 Perşembe

Şanlıurfa ve Harran

Şanlıurfa yaklaşık 900 bin nüfuslu bir şehir. Şehir merkezi, Gaziantep merkezinden daha düzenli ve temiz göründü. Mayıs ayında gezmemize rağmen hava çok sıcaktı. Sanırım yazın gezmesi çok zor olur. İnsanların neden puşu kullandığını anlamak zor değil.
 
Gezilecek yerler hepsi aynı bölgede; Balıklı Göl (Halil-ül Rahman Gölü, Aynzeliha Gölü), Hz İbrahim'in doğduğu mağara, Kale, tarihi camiler. Hz İbrahim'in doğduğu mağarada akan şifalı sudan da içtik.

 

Hz İbrahim'in Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer, Halil-ül Rahman Gölü.

Balıklı Gölün bulunduğu parkın bitişiğindeki çarşı ve pazarda lokantalar ve geleneksel ürünleri bulabileceğiniz bir çok dükkan var. Urfa'nın meşhur isotundan almayı ihmal etmedik.

Harran

Şanlıurfa'ya yaklaşık 50km uzaklıkta, Urfa'ya gitmişken Harran'a da uğranmalı. Dünyanın en eski üniversitesine ev sahipliği yapan Harran, bir dönem Eyyübiler'e başkentlik de yapmış.
 
Geleneksel Harran evleri ve dünyanın en eski üniversitesinin bulunduğu kale bölgesine 5lira ile giriş yapılıyor. Kalede restorasyon çalışması olduğu için kaleyi gezemedik. Konik kubbeli ev mimarisinin Dünyada 3 bölgede görüldüğünü okumuştum. Harran dışında, Şam-Halep ve İtalya'da bir bölgeydi. Tahmin edeceğiniz gibi evlerin içi yazın serin.

Geleneksel Harran evlerinden biri

Dünyanın en eski üniversitesinden geriye kalanlar.
Dünya'nın Ay'a uzaklığını ilk olarak doğru hesaplayan Battani ve Cebir ilminin kurucusu Cabir bin Hayyan bu üniveristede ders vermiş.

Göbeklitepe

Şanlıurfa merkeze 17km, Dünyanın bilinen en eski tapınağı yani en eski yapı. Günümüzden 12000 yıl önce inşa edilmiş, yerleşik hayata geçmeden de insanların inanç sahibi olduğu ve tapınaklar inşa ettiğini bizlere göstermesi açısından önemliymiş. Bölgenin arkeoloğu Schmidt, "Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi" demiş.
T biçiminde sütunlarla çember şeklinde çevrilmiş tapınakların merkezinde iki tane daha büyük T biçimli sütun karşılıklı duruyor. Bu şekildeki yapılardan oluşuyor. T biçimli taşların, üzerlerindeki figür ve işlemelerden insanı sembolize ettiği düşünülüyor. Taş devrindeki alet ve bilgilerle bu taşların buraya nasıl taşınıp yerleştirildiğinin anlaşılması ise zor.
 
Yakın zamanda etrafı çevrilmiş bölgede çevre düzenleme çalışmaları yapılıyordu. Bölgeye giriş ise 10 lira, müzekart geçiyor.


Göbeklitepe Kalıntıları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder