Biz ne böyle bir şehri inşa edebilirdik, ne de böyle bir şehirde yaşayabiliriz.
Venedik 400 civarı köprü ile birbirine bağlı 100'ün üzerinde adacıktan oluşan bir şehir. Bir dönemler 300 binlerde olan nüfusunun şimdi 70 bin civarı olduğunu okumuştum. Nüfus az ama turistleri eklersek çok kalabalık bir şehir. Tarihi bir disneyland aslında. Ana karadan Venedik'e ulaşmak için yapılan kara ve demiyolu bağlantısı ile otobüs terminalinin yanındaki bağlantı köprüsünü saymazsak yeni hiç bir şey yok galiba, öyle korunmuş.
Floransa'dan 4 buçuk saatlik bir tren yolculuğuyla Venedik'e vardık. Otelimiz tren istasyonuna yakın, tarihi bölgedeydi. Venedik 1 günde de gezilip görülebilir ama bizim yaptığımız gibi en az 2 gün ayırmanızı öneririm. Burada hiç harita edinmenize gerek yok, haritayla da kaybolacaksınız zaten. Onun için kasmayın en güzeli Venedik'te kaybolmanın tadını çıkarın.
Büyük Kanal Taksi, ambulans, polis araçları dahil tüm taşımacılık teknelerle... Venedik'in otobüsü ya da taramvayı da Vapuretto lar. |
Büyük Kanal üzerinde ki Rialto Köprüsü |
Venedik'te sağanak bir başka olur |
Venedik'in en büyük meydanı San Marco Meydanı |
Murano Adası
Venedik'te ki ikinci günümüzde cam işçiliği ile ünlü Murano Adasına gittik. Murano, Venedik'teki gibi kanallar üzerinde daha küçük binalardan oluşmuş, küçük meydanları cam heykellerle süslü şirin ada/lar. Burada eski usul el işi cam işçiliği yapan atolyeleri gezip, biriki hatıra da aldık. Konuştuğumuz bir satıcı bize Murano'da yapılmayan ucuz Çin işi cam ürünlerinden yakındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder