26 Ocak 2011 Çarşamba

Minik Kırlangıç

Çok sevdiğim bir hikaye, unutmuştum. Uzun süre sonra birazda tesadüfen yeniden okudum. İşte, özdeyişler oluşturup şiir yazmayı denediğim kısa dönemde bana ilham da olmuş minik bir kırlangıcın öyküsü...

Minik kırlangıç o kış güneye göçmemeye karar verdi. Nasıl olsa bir yolunu bulup yaşarım diye düşünüyordu.

Ancak soğuk havalara fazla dayanamadı ve bir gün gökyüzünde uçarken kanatları dondu, yere düştü.

O sırada oralarda otlamakta olan bir inek kırlangıcın yanından geçerken üzerine pisledi. Kırlangıç tam artık öleceğini düşünürken, taze gübrenin etkisiyle ısındı ve donarak ölmekten kurtuldu.

Buna çok sevinen kırlangıç şarkı söylemeye başladı. Oralarda gezinen bir kedi, kırlangıcın sesini duyunca yavaşça geldi, gübreyi eşeledi ve kırlangıcı bulup midesine indirdi.

Eğer hikayenin devamında bir sonuç bölümü yoksa, kısadan hisseyi hikaye ile birlikte yazıya dökeni okumaya devam edelim.
  1. Tepene sıçan herkes düşmanın değil.
  2. Seni boktan çekip çıkaran herkes dostun degil.
  3. Bokun içinde rahat ve mutluysan, sakın sesini çıkarma.
:)
Bu hikaye ve daha fazlası için,
http://www.birey.com/avnia/solomon/index.htm

1 yorum:

  1. *Boka rağmen yaşayan minik kırlangıç/ boka katlanmayı göze almış olsa bile bu halde çok yaşanmıyormuş
    *Bu da yaşamak mı diyen minik kırlangıcın/ duaları kabul olmuş
    *Battığı bokun farkında olmayan kırlangıç/ için kötü bir farkındalıkla sonlanmış

    YanıtlaSil