24 Mart 2011 Perşembe

80' lerdeki Türkiye ve Çocukluğum

Bana çocukluğundan bahset...

Çocukluğum 80' lerde kaldı.
Kara Murat filmlerini 'kahramanlık' diye seyrettiğimi hatırlıyorum.
Seyrettiğim yabancı filmlerde ise kovboylar vahşi Kızılderililere cezalarını veriyordu. Oyunlarımızda kimse kızılderili olmak istemezdi.
Kahramanım Superman denen bir tanrı-insandı.
Çizgi roman okumaya ise Tommix ile başlamıştım.
Üç tane hatırladığım dizi var o dönemde, memleketce sıkı takip ettiğimiz. Dallas (Hey gidi Ceyar bu Dünya sana da kalmadı), Kökler (Köle izaura) ve Kara Şimşek (Kit'in oyuncağı vardı bende).
Sinemada 80' lerde Burucelle (Bruce Lee) ve Hong Kong yapımı karete filmleri izlenir ardından kavga edilirdi, Chuck Norris'i unutmamak gerekir elbet. Bir de Küçük Emrah filmleri izlerdik sinemalarda. Ne ağarlardım, çocukluk işte...
Hiç romantizim yok muydu diyeceksiniz: Müslüm Baba’nın aşk şarkıları vardı!
Teyzem oğlunun en güzel söylediği parça ise 'ayağında kundura'ydı.
Yerli Malı haftalarında bizlere radyasyonlu ve elde kalmış ürünleri yedirirlermiş. Bunlar büyüyünce duyduğumuz şeylerdi elbet.
Maç yaparken aramızdan biri mutlaka Rumenige (Rummenigge) oluyordu.
Maradona’yı canlı yayında seyredebilmiş şanslı gurpta yer aldım ayrıca
Memleket olarak futbolda hep farklı ama şansız(!) yenilgiler alıyorduk.
İlk bilim okuma serüvenim maymundan geldik yazıları ile başladı.
Bi'ceddime küfür yazmadığı kalan, bi de ceddimin efsanelerinin anlatıldığı tarih kitapları okudum.
Bahçelerden meyve aşırıp ardından camiye kuran kursuna koşardık. Belki o gün başladı yanlış giden bişeylerin dizisi...

Bu yazı nereden mi çıktı? İçimi başarısız olma duygusu kapladı. Çocukluğuma döneyim dedim. Belki orada bulabirim cevaplarımı diye. Bi'çırpıda "çocukluğumda memleketim"e dair hatırladıklarım işte.
Böyleydi çocukluk ve geçti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder