21 Ekim 2013 Pazartesi

3Konu1Sonuç (Bilge Kral/ Seyahat/ Eğitim & İstatistik)

Aliya İzzetbegoviç:
'Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, aklımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?'

Ukrayna, Lutsk'u gezdim. Ülke olarak kişi başına GSMH bizden düşük (Onlar geri kalmış, biz daha gelişmişiz). Şehir olarak da nüfusu yaklaşık benim yaşadığım şehir kadar. Yollar ve caddeler geniş, planlı, araçlar için park sorunu yok. Yayalar yaya geçitlerini kullanıyor, araçlar yaya geçitlerinde yol veriyor. Benim şehrimde park denilebilecek bir alan yokken orada şehir merkezinde bir kaç park var, biri gezmekten yorulacağın kadar. Benim şehrimde küçük bir boşluğa meydan denirken, orada bir kaç tane meydan var. Orada gece yürürken kendimi daha güvende hissedebiliyorum. Etleri de ekmeği de daha lezzetli. Benim şehrimde ise arabalar daha yeni, lüks. Evlerin metre kareleri daha büyük, içleri daha iyi döşenmiş. Onlar geri kalmış, biz daha gelişmişiz.

Şişmanlığı ile övünen adam gibi eğitimde ülkemizin yaptığı atılımlardan bahsedip övünürken sayıları 200 civarı olan üniversiteden, okulda mecburi geçirilen sürenin artmış olmasından, okullaşma ile ilgili istatistiklerden, bilmem kaç milyar dolar daha fazla harcamış olmaktan bahsediyoruz.


Bizdeki gelişme kirlilikle eşdeğer arttı/yor. İstatistiklerimizi, kilomuzu konuşup övünelim. Övünecek ne kaldı başka. 
Birey olarak da ülke olarak da paramız kadar konuşup parası kadar saygı duyuyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder