Milli Eğitim Bakanı Olsam ...

@tivitogretmen in #MEBakanıOlsam etiketi ile başlayan tivitleri

• Çok para gerektiren ama bi işe yaramayacak projelerim olurdu. Örneğin tüm öğrencilere dokunmatik cep telefonu dağıtırdım
• Eşit işe eşit ücret! Bence öğretmenler çok para alıyor. Günde 5 saat çalışan öğretmen ile 8 saat çalışan memur aynı olur mu?
• Yetişkinler işlerine 8-9 da başlıyor olsa da, 10-12 yaşındaki çocukları 06.30da okulda toplardım. Ağaç yaşken ezilir
• Deneyimli sınıf öğretmenlerini bedene,matematiğe; mesela fizikçileri(özellikle yüksek lisanslı) sınıf öğretmenliğine verirdim
• Bazı dershane yöneticilerinin dediği gibi 'Bi kamyon öğretmen dökerim buraya'. İki yeme bakar...

@tivitogretmen, ideal öğretmen alım yöntemi olan KPSS sınavına İngilizce yeterliliği de ekleyin tam olsun. Sonra da bakanlık KPSS dershanelerini kapatıp internetten sınava hazırlık kursu da verir :)

Eski bir Yahudi öyküsünde geçen bir çelişki:

Oğluna olabilecek en iyi eğitimi vermek isteyen tanrıtanımaz bir baba onu Cizvitlerin okuluna gönderir; çocuk, kökenlerine karşın, din dersine girmek zorundadır ve bu derslerde kendisine Katolik Teslis dogması öğretilir; eve döndüğünde, babasına gerçekten "üç tanrı" mı var, diye sorar. Babası kaşlarını çatar:

"Oğlum bak beni iyi dinle! Sadece tek bir Tanrı var ve biz ona inanmıyoruz!"

Tarihçilerin Piri: Halil İnalcık

Üç sene kaldı... 100 yaşını iple çekiyorum. İçimde hâlâ çalışma azmi var çünkü. Dua edin de 100 yaşından sonrasını da göreyim… Benim hayatım kitaplarımı yazmak ve tamamlamak üzerine kurulu. Bunları bitirmeden ölmek istemiyorum. Tezgâhın üstünde dört kitap çalışmam var, yüzde 80’i bitti sayılır.

Kültür sahibi olmak isteyen insanlar, İngilizce, Fransızca kelimeler kullanıyor. Buna şiddetle karşıyım. Bu, Türk kültürü ve diline ihanettir. Münevver görünmek için yabancı kelimeler bol bol kullanılıyor. Geçenlerde bir bakanı dinledim. Bir saatte 30 tane yabancı kelime kullandı. Bu züppelik Tanzimat ile başladı. Ömer Seyfeddin, Refik Halid gibi isimlerin Türkçesini devam ettiremedik

İlimle uğraşmanın verdiği bir zihin açıklığı var. Herkes böyle söylüyor. 97 yaşındayım ama hâlâ bunamadım. Onun dışında erken yatıp erken kalkıyorum. Şaşıracaksınız ama uyku saatim 22.00. Sabah 06.00’da uyanıyorum. Kahvaltıda, doktorlar tarif ederken kullanıyorlar ya, kibrit kutusu kadar beyaz peynir yiyorum. Zeytin ve zeytinyağı soframdan eksik olmuyor. Domates, salatalık, bir de yumurta oluyor. Yumurta Tanrı’nın bir mucizesidir. Bağırsakları yumuşak tutmak için incir, kayısı yiyorum. Yanında da sütlü kahve içiyorum. Kırk sene önce sigarayı bıraktım.

Küçük Prens ve İngilizce

Küçük Prens'de üzerindeki kıyafetden dolayı buluşu dikkat çekmeyen bir Türk gökbilimciden bahsedilir. Gökbilimci, Avrupalılar gibi giyinince kabul/itibar görüyor. Artık her şey farklı oluyor.

Öyküdeki kılığın yerini günümüzde İngilizce almış olmasın?.. Anadili Türkçe olan bir ükede bile akademik ünvan için, araştırma görevlisi olabilmek için ilk şart İngilizce. Günlük konuşmalarda dahi -özelikle bir konu savunuyorsan- kelimelerin İngilizce karşılığını kullanmak kişinin ya da konunun bilimselliğini, doğruluğunu, güvenilirliğini artırıyor gibi. Hiç bir şey olmazsa havası oluyor be hacı

Görgüsüz Görgü Hocası Kotsuke no Suke

"Kırk Yedi Komutanın İbret Verici Öyküsü"

Bir Japon Bir Türk ve Harput

Geçmiş gün...

Güneş tutulmasını Elazığ'dan seyredebilmek için gelen Japon kardeşimiz hakkında...

Prof. Dr. Engin Işıksal

Bu akşam arkadaşlarla sohbet ederken Engin hocayla bir hatıramı paylaştım, gülümsedik. 2004'de Yüksek Lisanstan mezun olduktan sonra kendisiyle hiç iletişime geçmedim. Zaman zaman aramak ya da ziyaretine gitmek istedim. Ne yazık ki hiç yapmadım. Bir sebebi yok ama hiç aramamıştım işte. Önceleri şimdi arayıp ne diyeceğim," nasılsınız hocam" bu kadar mı? Sonra bir şeyler sorup fikir almak istediğimde de hiç arayıp sormadım şimdi danışmak nereden çıktı, olmuştu.  Bu akşam iletişime geçme merakımı ise yenemedim. Şimdi nerede acaba diye google'a Engin Işıksal yazdığım da,

"

Fizik profesörü Engin Işıksal'ı kaybettik CNNTurk.com

www.cnnturk.com › Güncel Konular › Titanik

6 Ağu 2008 – İsviçre'deki CERN Araştırma Merkezi'nin "Atlas Deneyi" projesi kapsamında çalışan Prof. Dr. Engin Işıksal vefat etti.

" 

4 yıl önce vefat etmiş... Hep olumlu hatırladım kendisini... Engin hoca ile nasıl başlamıştım hatırlamıyorum ama MÜ'de ondan başka biriyle çalışmak istemezdim, şanslıydım. Gerçek bir fizikçi, harika bir insan, örnek bir hocaydı.

Allah rahmet etsin...

Prof. Dr. Engin Işıksal (1959-2008)

Eskişehir'de 1959 yılında doğan Prof. Dr. Engin Işıksal, lisans ve yüksek lisansını Almanya'da tamamladıktan sonra İsviçre'de doktora yaptı. 2001 yılından bugüne kadar MÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği Anabilim Dalı Başkanlığı yapan Işıksal'ın yazıları uluslararası dergilerde yayımlandı.

Işıksal, öğrencilerine "Elektrik ve Manyetizma, Kuantum Teorisi, Nükleer Fizik, Yüksek Matematik III, Difrensiyel Denklemler, Rölativistik Kuantum Teorisi, Genel Rölativite, Elementar Parçacıklar ve Modern Fizik Eğitimi" dersleri veriyordu.

TÜBİTAK ve DPT desteğiyle ODTÜ'lü bilim adamları ile CMS dedektörünün bazı parçalarının Türkiye'de üretimi konusunda çalışan Işıksal, Isparta'da düşen uçakta bulunan ve hayatını kaybeden Prof. Dr. Engin Arık'ın da içerisinde yer aldığı European Organization for Nuclear Research'deki (CERN) "Atlas Deneyi"nde de görevliydi. 

Uludağ Sözlük' de "engin ışıksal" maddesi http://www.uludagsozluk.com/k/engin-isiksal/

İtalya Tatili Hakkında Kısa Kısa



Gezilecek yerleri belirlemek ve oralara götürmek keyifle kabul ettiğim bir sorumluluktu. Öncesinde biraz ders çalışmam gerekti elbette

 

Önceki yurt dışı seyahatlerinden daha farklı tarzda bir tatildi. Uçak biletlerimizi http://www.sonfiyat.com/ dan (aynı dönem pegasus havayollarının kampanyasına da denk geldik) otelleri ise http://www.trivago.com.tr/ den ayarladık. 6 günün paylaşımını 2 Roma, 1 Roma ve Pisa, 1 Floransa, 2 Venedik diye kararlaştırdık. 5 veya 6 günlük bir İtalya tatili planlayanlar için yine bu şehirleri öneririm.

Kolezyum, Zafer Takı ve Forum 3-4 saatinizi alır.

Q klavye

Daktiloda kullanılan Q klavye bilgisayar icat edildikten sonra da aynen kullanılmış. Q klavye standardı İngilizce ya da başka bir dile uygun olarak geliştirilmemiştir. İlk daktilolarda tuşlar alfabetik sıralıymış. Bu şekliyle, hızlı yazılabildiği için kağıt sıkışmasına sebep oluyormuş. 1874'te Christopher Latham Sholes, icat ettiği yazı makinesinin mekanik harf kollarından herhangi ikisinin aynı anda kağıda doğru havalandığında  neden olduğu sıkışmayı çözmek için kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini olabildiğince karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür. Böylece Q klavye adını verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.

 

Steve Jobs /(Belki de Yakın Çağ Bitmiştir)

(Eğer Yakın Çağ bittiyse içinde bulunduğumuz bu çağın başlangıcında, çağa yön veren en önemli kişilerden biri Steve Jobs olmalı.)

Noktaları ileriye bakarak birleştiremezsiniz; onları sadece geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz.

Bazen hayat kafanıza bir tuğlayla vurur. Sakın inancınızı kaybetmeyin.

Yakında öleceğimi anımsamak, hayatta önemli seçimler yapmamda en büyük yardımcım oldu şimdiye kadar. Çünkü neredeyse herşey -büyük dış beklentiler, gurur, rezil olma ya da başarısızlık korkusu- bütün bunlar ölümün karşısında önemsizleşiyor ve geride sadece gerçekten önemli şeyler kalıyor. Öleceğinizi anımsamak, kaybedecek birşeyiniz olduğu yanılgısına düşmekten kurtulmanın en iyi yolu.

Her sabah aynaya bakıp, kendi kendime hep şunu sordum: Eğer bugün hayatının son günü olsaydı, bugün (normalde) yapacağın şeyleri yapmak ister miydim?

              



Zamanınız kısıtlı, bu yüzden başkalarının hayatını yaşayarak onu harcamayın. Başkalarının düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşama dogmasına takılıp kalmayın. Başka insanların fikirlerinin gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin vermeyin. Ve en önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek cesarete sahip olun. Kalbiniz ve sezgileriniz ne yapmak istediğinizi bilirler.