1 Temmuz 2011 Cuma

Hasankeyf



Bir tepenin üzerindeki kaleye doğru giderken...
Görünen minare 1409'da Eyyubi Sultanı tarafından yaptırılan El-Rızk Cami'sine ait. Caminin giriş bölümü ve minaresi dışındaki ibadet bölümü heyelan sebebi ile yok olmuş. Minarenin en önemli özelliklerinde biri ise birbirini görmeyen iki çıkışı olmasıdır. Minarenin bir de öyküsü var: Hasankeyf'de resimdekine benzer iki minare var. Usta ve çırağının iddialaşarak yaptıkları iki minare. Biri üst kısmı tamamlanmamış (ustaya ait olan), görünen ise çırağa ait olan minaredir. Anlatılana göre usta bu minareyi yapan çırağını çekemeyerek onu öldürmeye geliyor. Usta merdivenlerden minarenin üstüne çıkarken, yukarıda bulunan çırağı ikinci yoldan görünmeyerek aşağı iniyor. Usta yukarı çıktığında çırağını aşağıda görünce aralarında geçen kısa diyalogdan sonra usta kendini hançerliyor.

Kalenin giriş kapılarından birinin görünümü, arka planda ki minare ise ustaya ait olan.


Kaleden Dicle Nehri üzerindeki eski ve yeni köprü

Kaledeki saraylardan biri, duvarı inşa ederken kullanılan testilere (bir bölümü kırılmış olarak görünüyor) dikkat edin. Bu, içerinin yazın serin kışın soğuk olmasını sağlıyormuş.



Yeni köprüden kale ve eski köprünün görünümü

Kalede yakın zaman kadar ev, dükkan ve ahır olarak kullanılan bir çok mağara var. Kalenin bu üst bölümünde saray, mezarlık ile birlikte 5000 mağara ev varmış. Saray ve mezarlığın olduğu bölüm kazı çalışmalarından dolayı kapalıydı.

Kaleden herkes çıktıktan sonra kalede kalmaya direnen ve iki yıl önce çıkartılan muhtarın kaledeki mağara evi.






HASANKEYF YOK OLMASIN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder