Yumurta kırmayı saymazsak hatırladığım üç yemek yapma deneyimim var. Sonuç: "açlıktan ölsem de tekrar denemeyi düşünmüyorum".
İlki bir pirinç pilavı deneyimi:
Pirinç pilavı yapalım akşama dedik-de nasıl yapacağız- tartışma konusu oldu. Ben İstanbul'daki teyze kızını arayayım dedim.
_ Alo, abla pirinç pilavı nasıl yapılır bi'anlatsana?
(telefonda bana anlatırken) Ben de:
_Hım, hı, tamam, hım tamam...
_(Telefonu kapadıktan sonra arkadaş) Ne oldu, ne yapcağız?
_(Ben) Anlamadım
Arkadaş annesini arıyor
_Anne pirinç pilavı yapacağız, bi tarif etsene.
_Ahh oğlummm! Aç susuz oralarda sen perişan oluyorsuun. Boş ver işi felan gel, vah yavrumm...
Kapattık telefonu.
Arkadaş:
Arkadaş:
_Dur olum, şimdi halledeceğiz.
_Alo, Nermin? (Nermin: çok fazla kişinin peşinde koştuğu yazıldığı bi'kız) Sana bir şey soracam. Ama açık ve net olacaksın. Tamam mı?
_Alo, Nermin? (Nermin: çok fazla kişinin peşinde koştuğu yazıldığı bi'kız) Sana bir şey soracam. Ama açık ve net olacaksın. Tamam mı?
_(Nermin) Iıı taa ta-maam
_Pirinç pilavı nasıl yapılır?
_HAH HAH HA. Allah belanı versin! Ağzına sıçıyım senin, hah ha ha