1 Eylül 2014 Pazartesi


Rusya Seyahatim

Yeni eklemelerle düzenlenecektir.


St Petersburg ya da Moskova'ya gitmeden internetten şehrin metro haritasını cep telefonunuza indirin veya bir çıktısını yanınıza alın.
 
Bizim gezi güzergahımız İstanbul'dan St Petersburg (Russia airlines), St Petersburgdan Moskova (UT Air), Moskova'dan İstanbul'a  (Pegasus) dönüş.

Uyarı
Girişte pasport kontrolü sırasında memur size minik bir form doldurup pasaportunuzun arasına koyuyor. Kaybetmeyin, çıkışta sizden alınacak.
 
Türk Lirası bozdurmak sorun olabilir, yanınızda dolar ya da euro götürün.

21 Ağustos 2014 Perşembe

Uzak


"Uzak nedir?
Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için
gidecek yer ne kadar uzak olabilir?"

İsmet Özel'in Mataramda Tuzlu Su şirinden

22 Mayıs 2014 Perşembe

Şanlıurfa ve Harran

Şanlıurfa yaklaşık 900 bin nüfuslu bir şehir. Şehir merkezi, Gaziantep merkezinden daha düzenli ve temiz göründü. Mayıs ayında gezmemize rağmen hava çok sıcaktı. Sanırım yazın gezmesi çok zor olur. İnsanların neden puşu kullandığını anlamak zor değil.
 
Gezilecek yerler hepsi aynı bölgede; Balıklı Göl (Halil-ül Rahman Gölü, Aynzeliha Gölü), Hz İbrahim'in doğduğu mağara, Kale, tarihi camiler. Hz İbrahim'in doğduğu mağarada akan şifalı sudan da içtik.

 

Hz İbrahim'in Nemrut tarafından ateşe atıldığı yer, Halil-ül Rahman Gölü.

Balıklı Gölün bulunduğu parkın bitişiğindeki çarşı ve pazarda lokantalar ve geleneksel ürünleri bulabileceğiniz bir çok dükkan var. Urfa'nın meşhur isotundan almayı ihmal etmedik.

Harran

2 Nisan 2014 Çarşamba

Batı Medeniyeti

Gandi (Mahatma Gandhi) ye sormuşlar,
"Batı Medeniyeti hakkında ne düşünüyorsunuz?"
 

Gandi,

"İyi fikir"
demiş. Yani, olsaymış iyiymiş.
:)

1 Mart 2014 Cumartesi

Bahçesaray, Kırım

Akif Emre'nin 'Kırım: İkinci Endülüs' adlı köşe yazısından :
"Han Sarayı'nın içinde destansı bir çeşme: 'Gözyaşı çeşmesi'... Hala tüm şiirselliği ile bir köşede durmaktadır. Mermer işçiliğinin tüm inceliklerinin sergilendiği çeşme hala sessiz sessiz ağlar gibidir. Her ne kadar yeri değiştirilmiş olsa da, damla damla gözyaşlarını akıtırken çıkardığı akustikten eser kalmasa da dünya edebiyatının en ünlü şiirlerinden biri bu çeşme için kaleme alınmıştır. Çar'a başkaldırarak sürgün yıllarını Bahçesaray'da geçiren Puşkin, Han Sarayı'nın bir köşesinde kalırken 'Bahçesaray Çeşmesi' şiirini yazacaktır. Bu şiirde Bahçesaray ismini kullandığı için Ruslar Bahçesaray ismini değiştirmeye cesaret edemeyecektir. Akyar'ın Sivastopol, Akmescid'in Simferopol olmasının aksine... Bahçesaray tıpkı mermer çeşmenin gözyaşı dökmesi gibi içten içe gözyaşı dökerken ismini bu gözyaşları sayesinde koruyacaktır."
 
Ve Puşkin'in "Bahçesaray Çeşmesi" şiiri, Ataol Behramoğlu çevirisi ile:
 
"Bahçesaray" Sarayının çeşmesine

Aşk fıskiyesi, ölümsüz çeşme!
Sana armağan olarak iki gül getirdim.
Seviyorum bitimsiz konuşmanı
Ve şiirsel gözyaşlarını senin.

Çiseyen gümüşsü tozların
Serin çiğlerle kaplıyor beni :
Ak, ak durmaksızın sevinçli pınar!
Anlat, anlat bana bildiklerini…

Aşk fıskiyesi, kederli çeşme!
Okudum ben de mermerinde senin
Uzak bir ülkenin övgüsünü;
Fakat Mariya’dan söz etmedin…

Ey, solgun yıldızı haremin!
Burada mı unutuldun yoksa?
Yoksa sadece mutlu düşler miydi
Mariya ve Zarema*

Ya da sadece imgelemin uykusu mu
Tenha bir alacakaranlıkta resimledi
Kendi bir anlık sanrılarını,
Ruhumun bir anlık idealini?


* Puşkin’in “Bahçesaray Çeşmesi” destan-şiirinin kahramanları

Tatar değil Kıpçak Türkü
 Halil İnalcık, Kırım'daki Türkler için Tatar ifadesinin kullanılmasına tepki gösterdi. "Bir yanlışı düzeltmek istiyorum" diyen İnalcık, şöyle devam etti:
 
"Tatar ismi Moğolcadır. Doğu Avrupa'ya 1240'larda gelen Moğol ordularında Tatarlar vardı. Buradaki Kırım Hanlığını Osmanlı aldıktan sonra, diğer bölgeler Altınordu Moğol Hanlığına tabiydiler. Moğol devletinin tebası olarak bunlara Tatar denildi. Tatar yanlış bir terimdir, asıl söylenmesi gereken Kıpçak Türkü'dür. Kıpçak Türkü'nün lugatı neşredilmiştir, Kıpçak lehçesi vardır. Tatarlık iddiasında bulunmak Moğolluk iddiasında bulunmaktır. Rusya bunu bildiği için kendi nüfuzunu kurmak istediği bütün Türk illerinde Tatar unvanını kullanır. Bugün Azerilere bile Tatar der, oysa ki Azeriler Anadolu Türkü'dür."