26 Ekim 2010 Salı

Bir Batman Gününden

Bugün saat 9 da kalktım, pansiyondaki oda arkadaşım sabahçı olduğundan çıkmıştı. Pet bardağa sallama çayımı aldım. Bazen erinip simit almaya çıkmazsam diye dolaba bisküvi atmıştım, böylece günün menüsü tamamdı. Kahvaltımı yaptım, internetten biraz gazete okuyup, twitter daki timelineımı kontrol ettim.
Geçen öğrencilerimden biri alıştınız mı hocam Batman'a dediğinde, bu memlekette 34 yaşına ulaştım, alışma gibi bir sorunum olur mu hiç dedim.
Burada ki günler sanırım biraz hasret, biraz sıkıntı, biraz da kendine vakit ayırmak şeklinde geçiyor. Dershanedeyken mesai aralığımız çok genişti. Yaz tatili, ramazan ve kurban bayramı tatili dışında mesaim ortalama akşam 8 gibi bitiyordu. Haftalık tatil, şubat tatili yoktu, resmi bayramlarda da çoğunlukla ders yapılırdı. Şimdi çok fazla boş vakit oluştu. Uzun süredir kitap okumayı bırakmıştım, yeniden okuyorum.




Batman İzlenimlerim

Milli Eğitime geri dönüş yaptım, atamam Batman'a oldu. Burada ilk dikkatimi çekenlerden biri 7 den 70 e herkesin ağzı çok küfürlü. İlkokul 3. sınıf öğrencisi kalkıp arkadaşını şikayet ederken öğretmenim bana a...s... dedi diyor. Kızlar içinde geçerli bu. Hastaneye gitmiştim yaşlı bir adam, bir bayan ve ben sıra bekliyoruz. Doktor 9.30 da gelecekmiş, bir kaç dakika var. Yaşlı adam doktorun hiç birşeyini bırakmadı, sebebi de neden birkaç dakika daha erken gelmez!
Ve herşeye sanırım taş atıyorlar. Geçenlerde, büyük takımlardan herhangi biri Batman'a gelmemiş diye kalkıp gelen Fenerbahçe otobüsünün bile taşlandığını duyunca şok olmuştum.
Okulda bahçe nöbetçisiyim, öğrencilerin birkaçı bahçedeki bir kum yığınına çıkmış, bahçe duvarına neredeyse bitişik olan trafoyu taşlıyorlar.
Geçen de okul çıkışı gelen bir polis otosunu taşlamışlar. İçerde biraz bağırdım bunlara, Hırsız evinize girdiğinde, biri sizi tehdit ettiğinde kimi arıyorsunuz! vs diye biraz polis kavramını açtım, benim sınıftan taşlayan yokmuş.

Öğretmenlikte 12. yılım çevremdekiler ile birlikte eğitim sektöründen birçok şey yaşamış, görmüş, duymuşum ama hiç Batman İl Milli Eğitim Müdürlüğü gibisine şahit olmamıştım. Burada göreve başlayalı 8 hafta kadar oldu. Haftada iki gün Milli Eğitime gidiyorum, görevlerini yapsınlar diye, ama daha sadece kimlik bilgilerim girilebilmiş. Halen daha aday öğretmen görünüyorum ve halen hizmet birleştirmem yapılamadı. Konunun ayrıntısına gerek yok ama işlerini yapmalarını sağlamak için ya bir yerden selam götürmek ya da kavga etmek gerekiyormuş. Ben selam götürdüm birilerinden kimlik bilgilerim tamamlandı. Kalanı içinde yarın kavga etmeye gideceğim. Yirmi defadır gidip aynı şeyi istemişsin fark etmez, kimse ne mahcubiyet duyuyor ne de kaçıncı gitmiş olduğununla ilgileniyor.

Buralar da kaçak elektrik caiz
Geçen öğretmen arkadaşlardan biri elektrik faturasını yatırmak için tedaşa gitmiş. Adam faturanın 120 Lira olduğunu görünce, yazık değil mi elektriğe bu kadar para ödüyorsun, şu sokağın köşesindeki elektrikçiye selamımı söyle evine hat çeksin diyor.
Geçen gün akşam gezmesine/tanışmaya gittiğim evin sakinleri anlattı: Ev sahibi evi gezdiriyor, evin en önemli özelliğini ise en sona saklamış. Meğer elektriği kaçakmış! Arkadaşlar bunu duyunca biz tutmuyoruz öyleyse diyince tamam ben hallederim demiş. Kaçak olduğunu söyleyince hemen tutulacağını düşünürken, evsahibi de bu garip adamlara(!) şaşırmış olmalı. Geçen gün ise fark ettikleri bir şarteli indirdiklerinde elektirk sayacı dönmüyormuş, meğer şartel ile adam sorunu halletmiş. Herneyse kiraladıkları bu evin sahibi tedaş'ta çalışıyor.

Kürt Milliyetçiliği
Arkadaşım Mahir, bana artık sokakta kendimi güvende hissederek yürüyemiyorum diyor. Eskiden de terör vardı, hatta hizbullahı vs vs, gündüz saat 3'den sonra kimse dışarı çıkmazdı, bir sürü faili meçhul cinayetin işlendiği o dönemlerde sokakta kendimi daha güvende hissederdim diyor. O dönemdeki insani ilişkilerden de bahsediyor ama asıl sebep şunu söylüyor: O zaman kürt milliyetçiliği yoktu, 4-5 yıldır kürt milliyetçiliği var artık diyor.
Terör hem o dönemin hem de şu anın ortak sorunu, burada yeni yeni oluşan veya gelişen bu kürt milliyetçiliğinin sebebi ne, ne değişti de bu şekli aldı bilemiyorum.

Batman ve Elazığ
Cuma okul çıkışı servis beni otogara bıraktı, son otobüsle Elazığ'a döneceğim. Yanımda oturan genç sizi yine görmüştüm dedi. Biraz kurcalayınca geçen haftada birlikte yanyana gittiğimizi fark ettik. Yine hiç konuşmuyordunuz hatırladım dedi.
O'da Fırat Üniversitesin'de formasyon alıyormuş. Cuma akşamdan otobüse biniyor, bir arkadaşında geceliyor cumartesi akşam derslerden sonra Batman'a dönüyormuş. Bana Batman'ın düşünce olarak Elazığ'a göre ters olduğunu söyledi. Telefonunu vermek istedi, bir sıkıntı olursa ararsınız hocam dedi. Bir sıkıntı oluşturacak kadar abartılmasına katılmıyorum, telefona gerek olmadığını söyledim. Üniversiteyi okuduğu Urfa yada Diyarbakır'da yabancılık çekmemiş. Buralar Batman'a benziyormuş. Ama Elazığ'a alışamamış. Elazığ, Ankara gibiymiş.
Batman'dan Elazığ'a dönüşte bana da, olduğundan daha büyük, temiz ve yeşil görünüyor Elazığ. Hava değişiyor hemen, Ankara gibi.. :)

Memur Adaylarına ve Tayincilere
Batman'da görev yaparken fark ettiğim şu: Batman, Siirt, Şırnak, Hakkari, Bitlis, Muş, Van, Diyarbakır (ulaşım avantajları göz ardı edilirse) illeri içinde görev yapılabilecek en ideal şehir Batman.

19 Ekim 2010 Salı

merhaba blogum

Bi bakim nasıl olcak.
Daha önce websayfası (karalamaca.com) deneyip, web sayfası yapmakla ilgili bilgi eksikliğinden pek bişeye benzetememiştim. Şimdi bloger ile birşeyler deneyeyim. Umarım buradan güzel şeyler paylaşabilirim.